NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
حَنْبَلٍ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى عَنْ
عُبَيْدِ
اللَّهِ حَدَّثَنِي
نَافِعٌ عَنْ
ابْنِ عُمَرَ
عَنْ النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ
اجْعَلُوا
آخِرَ
صَلَاتِكُمْ
بِاللَّيْلِ
وِتْرًا
İbn Ömer (r.a.)'dan; Resulullah
(s.a.v.)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Gece en son
kıldığınız namaz vitir olsun."
İzah:
Buhâri, vitir, salat;
Müslim, müsafirin (benzeri) ; Tirmizî, mevakit; Ahmed b. Hanbel, II, 20, 102,
143.
Hadis-i şerifde bahis
konusu edilen gece namazından muradın mutlak nafile olması muhtemel olduğu gibi
teheccüd namazı olması da mümkündür.
Cumhura göre buradaki
"olsun" emri vücûba değil, nedbe delâlet eder.
Hadis-i şerîf gece
namazlarını vitir ile bitirmenin müstehab olduğuna delâlet etmektedir. Bundaki
hikmet, gece namazlarını tek ile başlayıp tek ile bitirmek olsa gerektir. Çünkü
gecenin ilk namazı olan akşam namazı üç rekattır. Yani tekdir. Gece
ibâdetlerinin sonuncusunun da ilkine uygun düşmesi için Resulüllah (s.a.v.)
bunu emretmiş olabilir. Gecenin girmesiyle birlikte tek rekatlı bir namaz ile
ibâdete başlamaktaki sır bitimine de teşmil ediliyor demektir. Amellerin
başlangıç ve bitimindeki önemin, ortasından daha fazla olduğu = gündüzün iki
tarafında, gecenin de (gündüze) yakın saatlerinde (dosdoğru) namaz kıl”[Hûd
114] âyet-i kerimesi ile Müslim'in Câbir (r.a.)'den rivayet ettiği
"gecenin sonundaki namaz meşhuddur" hadis-i şerifinin delâleti ile bu
vakitlerde yapılan duanın daha çok kabûlu umulduğu içindir.
Bazı âlimler, bu hadise
dayanarak vitir namazını kılan bir kimsenin buna bir rekat daha ilâve ederek
istediği kadar nafile kılıp sonunda vitri iade etmesinin caiz olduğunu
söylerler. Hatta İshak b. Râhûye'nin de içinde bulunduğu bu grub "vitri
kılıp da uyuyan bir kimse uyanıp vitre bir rekat ilâve ederek çiftlemeden
ikişer ikişer nafile kılsa ve bunların sonunda vitir kılma-sa bu hadise
muhalefet etmiş olur" derler.
Ahmed b. Hanbel'in
rivayet ettiğine göre, İbn Ömer (r.anhuma) böyle yapanlardandır. Bizzat îbn
Ömer'in ağzından yapılan rivayet şöyledir: "Eğer ben vitri kıldıktan sonra
uyur, sonra da gece namaz kılmak istersem, bir rekat ilave ederek evvelki
vitri çiftlerim. Bilâhere ikişer ikişer nafile kılar, bitince de tek rekatle
vitir kılarım. Çünkü Resulüllah( s.a.) bize gece namazımızın sonuncusunu vitir
olmasını emretti."
Ulemânın çoğunluğu ise,
vitri kılıp uyuduktan sonra teheccüde kalkan kimsenin, bundan sonra gelecek
olan "iki vitir yoktur," hadisine dayanarak vitri iade etmeyeceğini
söylerler. Çünkü iade etse, vitir çift rekate dönüşeceğinden tek rekatlı
kılmadaki hikmet ortadan kalkacaktır. Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer'in vitri kılıp
uyudukları ve teheccüdü kıldıktan sonra vitir kılmadıkları rivayet edilir. Bu
büyük sahâbîlerin fiilleri Müslim'in rivayet ettiği "gecenin sonunda
kalkamayacağından korkan kimse, vitri gecenin başında kılsın..."
mealindeki hadise tamamen uygundur.
İmam Şafiî'nin Hz.
Ali'den naklettiği şu cümleler, yukarıdaki görüşlerin tümünü bünyesinde
toplamaktadır: "Vitir üç çeşittir: a.İsteyen gecenin başında vitri kılıp
uyur. Uyanırsa, isterse bir rekat ilâve ederek onu çiftler ve fecre kadar
ikişer ikişer nafile kılar. Sonunda vitri kılar.
b. İsterse uyanınca
sabaha kadar ikişer ikişer nafile kılar, vitri iade etmez.
c. İsteyen de vitri
gecenin sonunda kılar."
Bu mesele bundan
sonraki hadiste daha etraflı olarak ele alınacaktır.
Üzerinde durduğumuz
hadis-i şerifi Hanefiler vitrin vâcib olduğuna delil saymışlardır.